İsmail Hakkın Tonguç,
Türk eğitim bilimci, köy enstitülerinin mimarı İlköğretim Genel Müdürüydü.
64 yıl önce bugün aramızdan ayrılmıştı.
Tonguç bir aydınlanma savaşçısıydı.
Bugün saygıyla anılmayı hak ediyor.
Büyük bir bölümü okumaz yazmaz olan bir toplumda, başta köylüler olmak üzere, halkı aydınlatmak için bir ömür verdi.
Yolu izi olmayan, kendi kaderine terk edilmiş bir halkı, sömürülen, ezilen, horlanan bir halkı, kendi çocukları eliyle aydınlatmak için, her türlü saldırıyı göze alarak ve korkmadan savaştı.
Hayalindeki okullar olan köy enstitülerini kurdu.
Üretici, iş yapan, iş aracılığıyla öğrenen ve iş üreten öğrenciler yetiştirdi.
En alttan gelen çocuklar, müzik, resim, tiyatro ve yazı sanatıyla uğraşıyorlar ve kültür derslerini duyarak öğreniyorlardı.
Çok sürmedi bu aydınlanma rüzgarı...
Dışarıdan emperyalistler, içeriden toprak ağası, tarikat şeyhi, katı bürokratlar el birliği ettiler ve kapattılar enstitüleri...
Eğitim, böyle böyle bugün bu hale geldi.
Son yıllarda en çok ne tartışıyoruz; EĞİTİM...
Okullar,
okul olmaktan çıktı.
Şİddet başta olmak üzere yüzlerce sorunla karşı karşıya...
Bilimin yerini hurafe aldı.
ÇEDES Projesi ile öğretmen olmayan kimseler, din görevlileri okula alınmaya başladı.
Müfredatın adı bile MAARİF MÜFREDATI oldu.
Eğitim yerine Maarif, öğretmen yerine muallim,
okul yerine mektep...
100 yıl öncesine döndük.
Böyle bir günde,
İSMAİL HAKKI TONGUÇ'u hatırlamanın ve hatırlatmanın tam zamanı diyorum...
Anısına saygılarımla...