27 Mayıs 1960 Darbesinin ardından 9 Temmuz 1961’de yüzde 65 evet denen halk oylaması ile yeni anayasa kabul edilmişti. Genç subaylar ABD ve Avrupa ülkelerinden gelen yardımlar ile işgücü ihracatını destekleyen anlaşmaların imzalanmasıyla ülkenin bağımsızlığını yitirdiğini düşünüyordu. 27 Mayıs’a karşı girişimlere generallerden çok, genç subaylar tepki gösteriyordu. Demokrat Parti iktidarının devrilmesinden sonra iktidarın sivillere bırakılmamasını istiyorlardı. Sonunda 22 Şubat 1962'de, Kara Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir ve arkadaşları, ordu içindeki 27 Mayısçıların tasfiyesi için başlatılan atama ve gözaltına almalara karşı direnişe kalkıştılar.
22 Şubat Olayı sonuçlarıyla ülkeyi KOALİSYON HÜKÜMETLERİ ile tanıştırdı... Cumhuriyet tarihinin ilk koalisyon hükûmeti, CHP ve AP tarafından kuruldu. 26 Ekim 1961’de de Türkiye’nin dördüncü cumhurbaşkanlığına, ihtilal lideri Cemal Gürsel seçildi. Bu ortam, 27 Mayıs öncesi CHP-DP tartışmalarının tekrar manşet olması ve Demokrat Parti mirasçısı Adalet Partisi yanlılarının açıkça 27 Mayıs aleyhinde propagandalara başlamasıyla siyasi ortam yeniden gerginleşmişti. 27 Mayıs cuntacıları, daha bir yıl geçmeden meşru müdafaa durumunda kalmışlardı.
Vikipedia’dan alıntıladığımdan daha geniş bilgi edinmek isteyen okurlarım olayın gelişimini sosyal medyada araştırdıklarında demokrasi kavramı ülkeye gelirken nelerin eksik kaldığını veya bırakıldığını görebilirler.
İdam cezasının 27 Mayıs, 22 Şubat, 6 Mayıs idamları ele alındığında düşünce suçları açısından kaldırılmasının doğruluğu yanında, insana (özellikle kadına) yönelik şiddet içeren suçlarda toplumu olumsuz etkilemiştir.
22 Şubat 2024’te belediye başkan adaylarını kesinleşecek! Dağılan Millet İttifakı kurucusu CHP, 31 Mart’ta Cumhur İttifakı ile mücadele ederken CB seçiminde yanında olduğunu sandığı ortaklarıyla da yarışmak zorunda. Son günlerde seçim stratejileri uzmanı AKP Genel Başkanı her fırsatta CHP’nin HDP ile ilişkisini ortaya koyarak inceden inceye altını oyuyor. Yine de CHP’nin kendi seçmeni ve ülkenin bu iktidarla duvara çarpacağını düşünenlerin oylarını alarak yerel iktidarını geliştireceğine inanan kitle azımsanmayacak büyüklükte.
Ancak CHP zorunlu sempatizanları kenara koyduğumuzda adaylarıyla tabanını memnun etti mi? CHP’nin kalesi olarak tanımladıkları gerçekte Demokrasinin Kalesi İzmir’de gösterdiği adaylara baktığımızda Özgür Özel’in DEĞİŞİM dese de Kemal Kılıçdaroğlu zihniyetiyle hareket ettiğini görüyoruz. Seçmenden uzak, tabanın onaylamadığı, kapalı kapılar ardında yaptıklarının söylentileri uluorta konuşulan, birilerinin eşeğini sürecek adaylarla İzmir’de 31 başkanlıktan 20’sini kazanması başarı sayılacaktır.
İzmir’de mevcut başkanın tekrar aday gösterilmemesini normal karşılıyorum. Ancak halefinin en azından nitelik ve becerileri açısında bir adım önde olması gerekirdi. İlçe Belediyesini batağa sürükleyerek Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına gelmiş bir başkan örneği varken benzerini İzmirliler tekrar seçmeyeceklerdir. Özgür Özel’in CHP ceketini koysa kazanır yaklaşımıyla gösterdiği aday seçilirse bile CHP İzmir’de tarihinin en düşük oyunu alacaktır. Henüz Mehmet Ali Çelebi vakası unutulmadı.
31 aday arasında 3’ü mevcut başkanlardır, yeterlidir değildir seçimi kazanacaklarına inanılıp yeniden aday gösterilmişlerdir. O zaman; belediyelerini şirket anlayışıyla verimli kılan, hizmet üretip geliştiren, hemşerilerinin memnuniyeti yüksek, hem de belediyeleri borçsuz Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ ve Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran haksızlığa uğramışlardır!
Seçimden sonra eğilim yoklaması/önseçime zaman yoktu bahanesini kaybedilen her belediye için duyacağız. İstense Hatay’daki gibi değil de en doğrusu yapılırdı ama aması var… Parti yönetimdeki güç savaşı, profesyonel politikacıları eleyeceğiz anlayışı liyakatli insanların yitirilmesine dolayısıyla parti hafızasının zayıflamasına yol açtı. Yakın geçmişi kötü örnek almayan, kolay yönlendirilen gençler parti meclisinde yaptıkları aday tercihleri ile CHP’nin iktidar alternatifi olamayacağının işaretini verdiler. Sokak röportajlarında memleketin durumunu düzgünce ifade eden oy kullanmayacak ergenlerden öğrenecekleri var olduğunu görmek üzücü! CHP Parti Meclisi örgüte kulak verip ülke çapında aday listelerini gözden geçirmelidir.
Sayın CHP Genel Başkanı ve Parti Meclisi Üyeleri; bir sosyal demokrat yurttaş olarak merak ediyorum:
Parti içi demokrasiden söz etmenize rağmen sahada yüzüne karşı hemşerilerinin yuh çektiği bir aday ile nereye kadar yürüyebilirsiniz?
Örgütlerin onaylamadığı, sokakta fedakârca çalışmayacakları, açıklanan aday kriterlerine uymayan, tepeden inme adaylarda ısrar edilecek midir?
Gençleştirme, yaş ortalaması düşük peşinizde yeni bir POLİT BÜRO eylemi midir?
Altı oku kırılmış, ülkeyi geriye döndürecek umut CHP yönetimi neyin peşinde?
Örneğin, deneyimini beklentisiz biçimde vatandaşlarına sunmak isteyen, paraya pula ihtiyacı olmayan, sivil toplumcu, nitelikleri belli Nasuh Mahruki’nin Beşiktaş Belediye Başkanlığına aday gösterilmemesi hangi zihniyetin veya korkunun ürünüdür?
Yıllardır yerel yönetim seçimlerini başarı zanneden yönetim anlayışı ile ürüne müşteri bağımlılığını sadakat zanneden şirket sahibi kısa zamanda iflas eder. 22 Şubat iflası engellemek için aday listelerinde değişiklik yapmanın son günüdür!
“KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ” tabelasını kaçımız seviyor ve işe yaradığını düşünüyor bilmiyorum. Ancak CHP örgütün kabullenmediği adayları değiştirmezse tünelin ucundaki cılız ışık da yok olacaktır. Kalan tek yol ülkenin sunduklarından yararlanmış bizlerin gelecek kuşaklara borcumuzu ödemek adına seçimin ardından yurt sathında mevcut şaibeli siyasilerden arınmış bir BAĞIMSIZ HAREKET oluşumunu desteklemektir.
Godot’u Beklerken Samuel Beckett’in eylemsizliklerine yenilmiş insanların, Godot adında ne olduğu bilinmeyen bir kimse veya "şeyi" beklemelerini konu alan oyunudur. Ana karakterler Alzheimer hastası Estragon ile filozofik ve dinsel konularını düşünen Vladimir’dir. Al Alvarez; “Ama belki de Estragon'un unutkanlığı aralarındaki ilişkinin yapışkan bağıdır. Estragon sürekli unutur, Vladimir ise hatırlatır. Aralarında zaman geçirirler." yorumunu yapmıştır…
AYDINLIK GÜNLER İÇİN ORTAK AKILLA HAREKET EDİLMELİDİR!