Hayırlı günler dilerim. Rabbimin siyasilerin kalp gözünü açık etmesi temennisiyle iyi haftalar dilerim herkese. Bu hafta AK Parti dışına çıkarak milli görüşün gerçek evi Saadet Partisinden bahsetmek isterim. Saadet Partisi nereye gidiyor? Milli görüş duayen isimleriyle görüşmelerim sonrası şu görüşe katılıyorum; Sayın Temel Başkan zor zamanda görevi devralarak partiyi diri tutma başarısı gösterdi, bunu kimse inkar edemez. Ama bazı konularda yanlış yaptı. Fakat doğru, artık yaş ve sağlık durumlarından dolayı bırakma kararı, diğer koltuk sevdalı siyasilere bakınca tebriği ve alkışı hak ediyor. Kişilikli duruşu ve milli görüş için yaptıkları için teşekkür ederiz.
Parti içi demokrasi, siyasi partilerin iç işlerinde üyelerin ve organlarının demokratik bir şekilde karar alama süreçlerine katılımını ifade eder. Bu üyelerin, parti politikalarını ve aday belirlemelerini ve liderlik seçimlerini etkleyebilecekleri anlamına gelir. Sayın Temel Bey aynen bu yolda tabanın görüş ve önerilerine kulak tıkamadan, hepsini dikkate alarak partisini güçlendirmiş bir şekilde siyasete veda edebilir. Tabanın sesine kulak verirse parti daha şeffaf ve hesap verebilir konumuna gelir. Yangından mal kaçırır gibi Sayın Genel Başkan Temel Bey, milli görüşün abisi Recai Kutan ile kameralar karşısında genel başkan adayını açıklayıp gün içinde karşı adaylar çıkmasından dolayı akşamına kongreyi iptal etmesi kafalarda soru işareti bıraktı. Bizlerin dışarıdan okuduğu ise Saadet Partisinde de parti içi demokrasisinin olmaması. Umarım bu yanlıştan dönerler çünkü kafamızdaki soru işaretleri çoğaldı. Bu soru işaretlerinden biri kayseri gurubu partiyi mi şekillendiriyor, önümüzdeki süreçte deva ve gelecek partisi ile birleşmesi gerçekleşirse şaşırmam tabiki, Bu soru işaretleri önümüzdeki günlerde cevabını bulacaktır elbet.
Bundan sonraki yönetimin neler yapması gerekir? Saadet Partisi için emek veren arkadaşlara teşekkür ederek yeni yapılanmaya gitmeli, yoksa bir arşın yol alınamaz. Her seçim aynı insanları aday göstermesi ve her dönem aynı kişilerle il ve ilçelerde mücadele etmesi, seçmenin gözünde Saadet Partisinin hala kendini ve ekibini geliştirememiş olduğu yönünde izlenim vermektedir. Bu suç kimlerde diye soracak olursak Genel Merkezdeki başkan yardımcıları ve teşkilatları kısır döngüde. Benim diyen il başkanlarının da suçu çoktur derim. Saadet Partisinin bu yanlış politikası Yeniden Refah Partisini parlatmıştır.
Son sözümdür, hayırlara vesile olur inşallah…