Birbirinden bağımsız gibi görünen olayları birleştirince ortaya çıkan resim korkutucu ve endişe verici.
Kocaeli Derince limanında buğday silolarında büyük bir patlama oluyor , buğday tozunun sıkışması gibi akla mantığa sığmayan açıklamalar duyuyoruz. Bir güvenlik uzmanı değilim ama buğday tozunun , metan gazı gibi bir patlamaya sebebiyet vermesi hiç de mantıklı bir açıklama değil. Eğer metan gazı oluşumuna sebep olacak ürünlerden kaynaklı ise buğday ile aynı ortamda nasıl depolama yapılabilir.
Yakın geçmişte Aselsan’daki genç ve kıymetli mühendislerimizin intihar , trafik kazası vb gibi sebeplerle ilişkilendirilen resmi açıklamalar gibi bu Derince’deki patlamanın açıklaması da hiç tatmin edici değil.
Derken Fransa’nın Manş Denizi sınırı La Rochelle kentinde önemli bir ihracaat limanında buğday silolarında yangın çıkıyor.
Afrika’da Rusya destekli batıya karşı darbeler. Devam eden Ukrayna-Rusya savaşı, Karadenizde kapatılan tahıl koridoru ve ekleyeceğimiz daha pekçok bağımsız olay gibi görünen olayları bir araya getirdiğimizde bu tahıl ambarlarındaki yangınları bu konjonktürden bağımsız görmenin pek mümkün olmayacağı da açıktır.
Eğer ki bu endişemde haklıysam -ki olmamayı umut ediyorum- bu tür soğuk savaş tarzı sabotajlara karşı bir güvenlik zaafımız mı sorusunu sormak da içten bile değil.
Dışarıda bunlar olurken , içerde de cehaletin küstahlaştığı , kurumsal bir yapıya büründüğü , ülkenin iyileşmesi umutlarının tükendiği , çare olmaktan uzak politikalar , icraatlar…
Sabah haberleri dinliyoruz soyadı gibi beyni çölleşmiş bir mahalli idareci , bir sanatçının konserini iptal ediyor ve ilçenin sınırından dahi giremez diye bir imam-hatipli devlet adamı edasıyla !!!! açıklama yapıyor.
Bu ara işlerimin yoğunluğundan isim zikretmiyorum zira bir de bunların hukuki izahtan uzak tazminat davaları ile uğraşmak istemem.
Nerede insanımızın , vatandaşımızın anayasal güvenceye bağlanmış yaşam hakkı, seyahat hakkı, düşüncesini açıklama hakkı…
Anayasa kaldırıldı da biz mi farkında değiliz. Ne ara anayasal bir hakkı mahalli bir idareci ortadan kaldırabiliyor ya da kendinde böyle bir cesareti bulabiliyor. Bu cesaret neyin nesi.
Bir başka beldeden bir haber, artık düğünlerde kadın erkek birlikte eğlenemeyecekmiş…
Artık izah etmeye çalışmak yerine gereğinin yapılması gereken Hatay ile ilgili bir din adamının !!! açıklamaları,
Din işlerinin başındaki zevatın selamlaşmak ile ilgili ciddiye alınması mümkün olmayan açıklaması …
Depremde insanımız enkaz altında can verirken çadır satarak iyilik ve merhamet elçisi seçilen kınık…
İzah etmekten vazgeçip artık takip etmenin bile mümkün olmadığı zamlar…
Tavşan gibi üreyen sığınmacılar, bozulan nüfus dengesi , gün geçmiyor ki mide bulandırıcı bir olaya taraf olmaları…
Nereden bakarsan tutarsızlık ve saçmalıklar manzumesi…
İçerde de dışarda da olup bitenleri bir araya getirince ortaya çıkan resim korkunç ve endişe verici.
Bizim aklımızla alay ediyorsunuz ama bu yol , yol değil.
Damarlarında asil kana sahip Türk Milleti elbet titreyip kendisine gelecektir.
Esenlikler diliyorum.