Kıymetli hemşehrilerim hepinizin güzel bir hafta sonu geçirmenizi diliyorum.
Türkiye’mizin ve İzmir’imizin gündemi artık mart sonunda yapılacak yerel seçimlerde adayların belirlenmesi olmaktan yavaş yavaş çıkıyor. Büyükşehirlerde adayların açıklanması ile heyecan doruklarda. Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımı ile Ak Parti hafta sonu İzmir ve ilçelerinde adaylarını kamuoyuna tanıtarak yarışın başka bir boyutuna geçti. AK Parti seçmeninin motivasyonunun ve heyecanının yerinde olduğunu programın coşkusundan görebildik. Hamza Dağ’ın teşkilatları toparladığını seçilen adayları görünce de ince eleyip sık dokuduğunu gördük. Söylemiştim daha önce de “davul benim boynumda tokmak başkasının elinde” tarzına evet demeyecektir diye ve gördük ki ilçe adaylarında bunu yaptırmamış. İl Başkanı Bilal Saygılı’nın da ağırlığını koyduğunu düşünülenin aksine yumuşak ve naif karakterinin yanlış anlaşıldığını göstermek ister gibi “yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum, kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum” mısralarındaki asaletli duruşu gösteren tercihleri ile takdirlerini ve saygısını kazandı teşkilatının. İlçelerde yapılan mücadelenin sebebi olan müdahalelerin üstesinden Bilal Saygılı ve Hamza Dağ ustalıkla geldiler, bu sebeple takdir edilmeleri ve koşulsuz desteklenmeleri gerek.
İzmir AK Partideki ilçe adayların açıklanmasının ardından, Kemalpaşa, Selçuk, Ödemiş, Torbalı, Bergama ilçelerinde huzursuzlukların yaşandığı duyumlarını aldım. Bu her süreçte yaşanan normal refleksler, parti mensupları bu kararlara olan tepkilerini bağırlarına basıp seçilen adayın başarısı için büyük çaba sarf edeceği ortadadır. Bu durumlardan faydalanmak isteyen bazı partilerin diğer aday adaylarını kendi partilerinden aday yapmak istemesi doğal. Kemalpaşa ve Bergama’da bu duyumları alıyorum. Selçuk ve ödemiş teşkilatının istifa etmek istedikleri ama Hamza Dağ’ın bu duruma müsaade etmediği gelen bilgiler arasında. İzmir’de gelelim CHP kanadına ve gelişmelere. Ak Parti’nin Büyükşehir adayının açıklanmasının ardından çalışmalarına hız veren parti yönetimi Tunç Soyer’in adaylığının dışındaki alternatiflere yönelmeye başlamıştı ki, geçen hafta eski genel Başkan Kemal bey ile Özgür Özel’in görüşmesinin etkilerini yaşadığı bir sürece girdi. İki eski genel başkanın görüşmesinin çok sert geçtiği hatta zaman zaman ortamın gerildiği gelen söylentiler arasında. Kendisini destekleyen isimlerin tasviye edilmesinden duyduğu rahatsızlığını ileten Kemal Bey’in İzmir ile ilgili de tavsiyeleri olmuş. Özellikle Tunç Soyer’in kalması yönünde irade beyan ettiği söyleniyor. Hatta bu operasyonlardan kaynaklı alınacak neticeler sebebi ile seçimlerin arkasında hemen imza toplayıp kurultaya gidilmesini isteyebileceğini de açık açık beyan etmiş.
Kemal beyin bunu yapacak gücü olduğunu parti de herkes biliyor. İstanbul seçimlerini kaybeden CHP seçim sonrası Kemal Kılıçdaroğlu-Özgür Özel-Ekrem İmamoğlu yarışına sahne olacağını kestirmek zor değil. Bu sefer elde İstanbul gibi bir gücü olmayacak Ekrem Bey’in elinde. Sanırım Özgür Bey’e geçen seferki desteğini hatırlatıp bu kez de sen beni destekle diyecek duruma gelecekler. Tunç Soyer olmazsa kim olacak? CHP’de kazan çok kaynıyor. Hatta yanlış aday seçilmesi halinde bir kesim de küskünlerin, Ak Parti adayı Hamza Dağ’ı destekleyeceklerini açık açık ifade ettiklerine şahit oluyoruz. İzmir’de Özgür Özel’in işi çok zor. Ama CHP İzmir’de en etkili isim parti sözcüsü deniz Yücel. Sayın Yücel artık Tuncay Özkan’ın yerini almış durumda İzmir’de. Belirleyici güç o olacak bundan sonra. Adayların belirlenmesinde istişarede her şey onun kararları ile şekilleniyor. Edindiğim bilgiler ışığında DEM Parti İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Mersin gibi illerde kendi adayları ile seçime gidecek. Bu kurulan gizli-açık ittifakların da sonu demek. Şimdiden Adana ve Mersin in kaybedildiğini söylüyor CHP’deki yöneticiler. Bütün dengeleri bozan bu hamlelerin sonuçlarını kestirmek zor değil, birçok belediye el değiştirir. Alevi federasyonlarının Kemal Bey’den sonra Chp‘ye bu seçimde tavır alacakları konuşuluyor. Bu DEM Parti’nin avantajlı hale geleceğini gösteriyor.
Güneydoğu Anadolu da artık beklentilerin, kayyum atanmamış belediyeler olacağını öngörmek ve bu durumu kabullenmek gereken bir dönemin işaretleri var. Bu yeni dönemde siyasetin yerel yönetimler ile dizayn edileceğinin açık göstergesi. Herkes buna göre konumlanmaya çalışıyor. Bu arada tüm Türkiye’nin unuttuğu hatta artık rutin hayatın içerisinde sosyal medyanın bile gündeminden düştüğü Filistin’deki vahşet ve katliam. Artık insanların duygularında bir hasar bırakmadan normal hayatlarında hiçbir şey olmamışcasına umursamadıkları bir duruma dönüştü. Devlet de bu vahşeti gündemde tutmaya çalışmıyor. Bakın tüm sıkıntıların arasında İsveç Nato üyesi oluverdi. Gündem F-16 satışına onay veren ABD senatosunun kararları oluverdi.
Hepinize hayırlı günler diliyorum güzel bir hafta geçirmenizi temenni ediyorum.
Kalın sağlıcakla...
Yazık ediliyor şu millete...