Yassıada ile ilgili sıcak tartışmalar sürerken adanın ‘tatil köşkü’ ve ‘yazlık sarayı’ olması kararsızlığı ülkenin gündemini meşgul ediyor.
Yassıada, Türkiye'nin demokrasi tarihinde derin izler bırakan ve "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" olarak yeni bir kimliğe büründürülen bir yer. Bu ada, şimdi de Albayrak Grubu'nun elinde yaşayacağı dönüşümle gündemde. Albayrak Grubu'na ait Birun Ada Otelcilik Turizm A.Ş'nin adayı yıllık 4.2 milyon lira karşılığında 20 yıllığına kiralaması, ada üzerindeki yapılaşmayı ve kullanımı konusunda ciddi tartışmaları yankılanıyor.
Albayraklar ailesinin Yassıada 437 ihale ile yaklaşık 5 milyar dolar elde ettiği öne sürülen medya sahibi Albayraklar Grubu, Türkiye ekonomisinde özellikle de bütün kamu ihalelerine girme özelliğiyle bilinen bir grup olarak biliniyor. Medyadan inşaata, turizmden lojistiğe kadar geniş bir alanda faaliyet gösteren Albayraklar, kamudan aldığı 437 ihale ile yaklaşık 7 milyar liralık bir kazanç elde ettiği biliniyor. Grubun bu başarısı, aynı zamanda politik ve ekonomik ilişkiler ağı içinde yer alan güçlü konumunu da gözler önüne seriyor. Yassıada, bu güçlü grubun eline geçmesiyle ve ‘Katre Island Hotel’ adı altında turizme açılmasıyla da gelecekteki kullanımı ve yönetimi üzerinde etkili olacak mı? soruları da kafaları karıştırıyor.
Yassıada’nın ‘ikbal’ hikayesi
Yassıada'nın Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği bir düzenlemeyle ihalesiz olarak TOBB'a ve sonrasında Albayrak Grubu'na devredilmesi sonrasında politik ve ekonomik dinamiklere işaret edildi. Adanın tarihi ve doğal dokusunun korunması gerekirken ‘beton yığını’ yaklaşımına dönüşmesi ve ‘yazlık saray’ olarak nitelendirilmesi, kamu yararı ile demokrasi ilkeleri açısından endişe verici. Adanın demokrasi ve özgürlüklerin sembolü olarak kalması önerileri, lüks bir otel ve tatil köşküne dönüşmesi, adanın tarihi ve kültürel mirasına yapılan bir haksızlık olarak değerlendirilebilir. Öte yandan adanın işletmesini üstlenmek isteyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB), turizm sektöründe 15 yıllık deneyim talebi nedeniyle ihale sürecinin dışında bırakılması, sürecin şeffaflığına ve adil olup olmadığına dair soru işaretleri artmaya devam ediyor. Yassıada'nın, Albayrak Ailesi'nin ‘yazlık sarayı’ olma yolunda ilerlemesinin yanı sıra adanın demokrasi ve özgürlükler adına yapılması da gerekenlerin göz ardı ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti içinde ‘Albayrak ailesinin’ yazlık sarayı olarak kullanılması söyleminden doğan şikayetlerinin iletilmesi ve adanın amacına uygun kullanılmasına yönelik önemli bir talimat verdiği kamuoyunun gündeminde. ‘Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ olarak yeni ismine kavuşan Yassıada, bir tatil destinasyonu değil, Türkiye’nin demokrasi ve mücadelesinin önemli bir yeri olduğu, gelecek nesle de bu uğurda bir yaklaşımın yapıldığına yönelik şeffaf, kamu yararının ön planda tutulduğu yönetim anlayışıyla dikkat çekiyor.
Adanın tarihi dönüşümü
Doğal güzellikleriyle ülkenin ve dünyanın ziyaret ettiği Yassıada’nın betona gömülmesi adanın yeni mirası oldu. Askeri vesayet mağduru olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ciddiye alarak Demokrasi’nin simgesi olmasını istediği Yassıada’nın ismini ‘Demokrasi ve Özgürlükler’ adası olarak değiştirilmesi sonrasında yeniden betona kurban edilen ada, 3,8 milyar liralık dev yatırımla doğası ve tarihinin yanında anlamı ve verdiği değeri de kayboldu. 17 bin kişinin ziyaretiyle bilinen ve değer kazanan Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın dükkanları kapalı, meydanları boş, doğal kokusu ise yok edildi.
Tarihten yargılamaya
Tarihi öneme sahip ve doğa harikasıyla bilinen ada; artık 27 Mayıs yargılamalarıyla hafızalara kazındı. Adanın açılışıyla gördüğü ilgi kısa sürse de siyasetçilerin “Bir tekağaç eksilirse yerine ağaç dikilecek” sözleri adadaki koruyuculuğa karamsar bir yaklaşım veriyor.
Ziyaretçiler pişman
Tarihiyle ülkenin ve dünyanın en gözdesi haline gelen Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na uğrayan ziyaretçilerin gördükleri karşısında “Geldiğime pişman oldum” şikayetleri artmaya devam etmesiyle “Bu ada artık yalnızca bir beton yığını ve yüksek maliyetli bir turizm tesisi” olduğu söyleniyor.