Ticarette ve siyasette hesabın altını çizince kalan bakiyeye bakarlar. Bu sözün ifade ettiği anlama karşılık gelecek pek çok özlü söz söylenebilir. Buradan güzel Türkçemizin zenginliğine dalmadan asıl konuya gelelim.
Her yönüyle olağanüstü bir süreç yaşıyoruz.
Sıralayacağımız pek çok sorunu yaşarken , yaralarını henüz saramadığımız büyük bir depremi yaşadık.
Siyasette de yaşadığımız depremlerin ardı arkası kesilmiyor.
Yirmi küsür senedir yaşadığımız siyasi süreçte , değişen rejimin farkına varan ve yeni rejimin çürümüşlüğü ile yüzleşen toplum arayış içerisinde , siyasilere artık şu sorunu halledin dedi.
10 il ve bu illerin ilçeleri, köyleri, mazraları… yerle bir olmuş, insanlık dramı yaşarken, geç kalınan müdahaleler sonunda donarak enkaz altında vefat eden insanlarımızın acısını çekerken , daha fazla canımızı yakmadan ülkenin tepesine kara bulut gibi çökmüş ucube sistemden kurtarın dedi.
Şimdi senin hangi haklı sebebin bu masadan kalkmana bir meşruiyet kazandırır. Masasına oturduğun partinin belediye başkanlarını aday göstermen mi ? Yoksa ne ?
Asıl kıskaca alınan sizler değil Türk Milleti.
Toplumu cumhur ittifakı ile millet ittifakı arasına sıkıştırmak asıl bu kıskaç. Kişisel olarak her iki ittifaka da mesafeli biri olarak yaşanılanların çirkinliğine kayıtsız kalmak mümkün değil.
Siyasi sabotaj mı , siyasi intihar mı bunu hep birlikte göreceğiz.
Ülkemizdeki siyasi gelişmeleri , uluslararası dengelerden ayrı düşünmek en masum ifade ile saflık olur. Uluslararası dengeler vs topluma yaşatılan hayal kırıklığının hiçbir zaman bahanesi olamaz.
Belli ki ülkemizin siyasetini dizayn edenler yeni bir denklem kurma peşinde ya da denklem kurmak isteyenlerin siyasete yansımış mücadelesine tanık oluyoruz.
Hesabın altını çizdiğimizde çıkan tablo kimin neyi niçin yaptığını gösterecektir.
Yaşanılan bütün bu gelişmeler, soğuk ve en önemli bir gerçeği unutturmamalı.
Hatay’da içme suyu yok...