SİZ bu satırları okurken Gazze'de çocuklar, kadınlar, masum insanlar ölüyor... Bu bir savaş değil, katliam! Planlayıcısı da gittiği her yere acı, gözyaşı ve ölüm götüren Amerika. Elektriği, suyu, gıdası ve ilacı kesilen yaklaşık 2 buçuk milyon insan Gazze'de havadan, karadan ve denizden bombalanıyor. Allah orada yaşayan tüm insanların yardımcısı olsun. Kahrolsun Amerika, kahrolsun emperyalizm! Bu insanlık dramı sürerken tabii ki hayat devam ediyor. Yaklaşık 5 buçuk ay sonraki seçimler için tüm partilerde hareketli saatler yaşanırken CHP de 4-5 Kasım tarihlerindeki Büyük Kurultay'a odaklandı. Ankara'daki güvenilir kaynaklardan ve siyasi kulisleri iyi bilen gazeteci arkadaşlarımdan edindiğim izlenime göre Kemal Kılıçdaroğlu, kaybedilen İstanbul İl Başkanlığı seçimine rağmen hala bir tık da olsa önde. Genel başkan olmasının getirdiği avantaj bunu sağlıyor. Yani; çok büyük olasılıkla CHP, Kemal Kılıçdaroğlu'nun kaptanlığında seçime gidecek. Ancak genel merkezi tedirgin eden bir oluşum var. Bu da yeni seçilecek parti meclisi... CHP'nin en yetkili kurumu olan PM en az genel başkanlık kadar önemli. Biliyorsunuz, alınan kararların ve belirlenen adayların PM'de onaylanması gerekiyor. Parti Meclisi, genel merkezin ve genel başkanın kontrolünden uzak olursa sorun yaşanabilir. CHP Genel Merkezi'ndeki kurmaylar ve Kemal Bey bu tehlikeyi önlemek için parti meclisi seçimlerinde blok liste hazırlamayı hedefliyor. Oysa bu zamana dek kurultaylardaki parti meclisi seçimleri çarşaf listeyle seçilir, delegenin tasvip etmediği isimler çizik yiyince PM'ye giremezdi. Bakalım neler olacak? CHP'de politika yapıp aday olmayı düşünenler için bu çok kritik bir evre. Yaşayıp göreceğiz. CHP artık şu kurultay sürecini bir an önce atlatıp yerel seçimler için hazırlanmak zorunda. Yoksa? Yoksa çok geç olacak... Ankara izlenimlerim ve konuşulanlar bunlar.
Sağlıkla kalın...