HABER EKSPRES GAZETESİMüh. Dr. Gülay Savaş ile Endüstri 4.0 ve Endüstri 5.0 gibi önemli dönemsel dönüşümlerin
iş dünyasına etkilerini ve
dijitalleşmenin iş yapış şekillerimizi nasıl değiştirdiğini konuştuk.
Endüstriyel dönüşümün iş dünyasındaki yansımalarını, özellikle
Türkiye perspektifinden ele alan bu röportajda, işletmelerin dijitalleşme yolunda kat ettiği mesafeyi ve karşılaştığı zorlukları değerlendirdik. Ayrıca,
teknolojinin evrimindeki kilit noktalara ve dijital okuryazarlık ile yaratıcı düşünmenin günümüzdeki önemine dair değerli görüşlerini paylaştı.Türkiye'deki şirketlerin sürdürülebilir başarılarını ve dönüşümlerini desteklemek için yürüttüğü danışmanlık projelerinden de bahseden konuğumuz, geleceğin iş dünyasına nasıl hazırlanabileceğimiz konusunda önemli ipuçları verdi.
Mühendislik ve teknoloji dünyasındaki 30 yıllık deneyiminizde, özellikle Endüstri 4.0 ve Endüstri 5.0 gibi dönemsel dönüşümlerin iş dünyasına etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Endüstri 4.0, daha çok bilgi teknolojileri ağırlıklı bir yaklaşım olarak doğdu. Burada işletmelerin üretim süreçlerinde dijitalleşme ve otomasyon teknolojilerini kullanarak verimliliklerini artırmalarını amaçlanmaktadır. Endüstri 5.0 ise içinde maalesef bir yandan insansı robotların da bulunmasına rağmen, toplum için teknoloji diye adlandırılıyor. Bu genel tanımdan hareketle bu soruyu ancak Türkiye açısından değerlendirirsem, Türkiye’de iş dünyasının Endüstri 4.0 ve 5.0’dan geride kaldığını, çoğunluğun Endüstri 3.0 seviyesinde kaldığını görüyorum. Endüstri 4.0’a geçebilmesi bir şirketin Akıllı Şirket olabilmesi demek. O da şirketlerin dijital hafızasının olması demek.Yani şirketlerin geçmişine ait verileri toplayarak, bütünsel kaynak planlamasını yaparak, kendi hafızalarını oluşturabilmeleri demek. Ama Türkiye’de kendi dijital hafızasını oluşturabilen şirketlerin oranı %17. Bu oran Türkiye’deki şirketlerin %80’den fazlasının Endüstri 4.0’a geçememesi demek. Türkiye dijital dönüşümün batıdaki hızına maalesef yetişememekte, aradaki fark giderek açılmaktadır. Bu durum zaten Türkiye’deki şirketlerin ortalama ömürlerine baktığımızda ise ortalama 15-25 seneyi görüyoruz maalesef.
Türkiye’de şirketler büyüyerek batıyorlar. Bu durum, şirketlerimizin sürdürülebilir yönetimde, sürdürülebilir başarıda ciddi sorunları olduğunu gösteriyor.
Bilgi teknolojileri alanındaki doktora çalışmanızdan bu yana, teknolojinin evriminde en önemli gelişmelerden biri olarak gördüğünüz konu nedir?
Bence en önemli gelişmeler● Google’ın doğması yani bilginin bulutta birikmeye başlaması● Bulut tabanlı teknolojinin doğması ve gelişmesi● Bulutta biriken bilgi ve bulut teknolojinin üzerine bir de
yapay zekanın doğması ve gelişimi ile birçok şeyin akıllı hale gelmeye başlaması. Yani metale öğrenmeyi öğreterek akıl dediğimiz şeyin iletken her tür metale geçmesi.● Bir de kullacıların teknolojiye adaptasyonunu kolaylaştıran “Grafik Kullanıcı Arayüzü” olarak tanımladığımız yazılım ve donanım bileşenlerinin gelişmesi ile zor gibi gözüken teknoloji artık daha çok insana ulaşmaya başlamıştır.
Dijital dönüşüm stratejisi ve akıllı şirket yol haritası oluştururken, özellikle şirketlerin bu süreçte karşılaştığı temel zorluklar nelerdir?
Baştan şunu söylemekte fayda var: Akıllı şirket olmadan, dijital dönüşüm olmaz. Yani önce “Akıllı Şirket” olmak lazım. Bunun için de şirketlerin kendi dijital hafızalarını oluşturmaları gerekiyor. Veri toplamayı öğrenmeleri, verilerden bilgi oluşturmaları gerekiyor. Fakat çoğu firmamızda veri ve bilgi arasındaki fark bile bilinmiyor ve maalesef bilgiye değer verilmiyor.Hala karanlıkta kara kedi arama modunda el yordamıyla işler ilerliyor. Böyle bir vizyon olmadığı sürece de haftalık çalışma saatinin %60’ı sadece sorun çözmekle geçiyor. Yani sorunları çözmek için hala saatlerce süren toplantı ve konuşmalarla zaman öldürülüyor. Çünkü veriye dayalı bir yönetim uygulanmadığından dolayı, İşler verimsiz bir şekilde yapılıyor ve yönetiliyor.
Zihin programı eğitimlerinizde vurguladığınız gibi, Dijital Okuryazarlık ve Yaratıcı Düşünme gibi yetkinliklerin önemi günümüzde nasıl bir boyut kazandı?
Dünya Ekonomik Forumu'nun "2020 İşlerin Geleceği Raporu’na” göre, yapay zekanın2025 yılına kadar dünya çapında 85 milyon işin yerini alması bekleniyor. Yapay zekâ, öğrenmeyi öğrenen bir veri bilimidir. İnsanın zekasını, yapay zekâ adıyla anar olduk. İnsan öğrenmesi makine öğrenmesi oldu. Yetkinliklerini yapay zekaya aktaran insan da artık kendi yetkinliklerini geliştirmeli, ilerletmeli. Kendi zihninin yeni versiyonuna geçmeli.Dolayısıyla● Dijital okuryazarlık● Bilgi okuryazarlığı● Veri Yönetimi● Yaratıcı düşünme gibi konular insanların yetkinliklerini attırması gereken en önemli konular.Şunu unutmamak lazım Akıllı Şirketler ancak akıllı liderler, yani büyük resmi gören, vizyonist liderlerle oluşturulur. O yüzden bu kavramların hepsi kişiler için son derece önemli. Yani kurumların içinde, hızlı rekabeti ve değişimleri yönetecek “Agile bir yönetim” uygulanması için bahsettiğimiz okuryazarlıklara sahip en azından liderler ya da yöneticiler olmalı. Bu yetkinliklere sahip kişiler olmadığı sürece değişim ve dönüşümleri yönetemez, bunların içinde kayboluruz. Sonuç olarak, gelecekte olamayız!Danışmanlık verdiğiniz kurum ve bireylere yönetici koçluğu yaparken, liderlik ve dijital okuryazarlık yetkinliklerinin geliştirilmesindeki anahtar stratejiler nelerdir?Bu koçluk ya da eğitimler şirketlerde, çoğunlukla İnsan Kaynakları yöneticileri tarafından organize edilmektedir. Bu eğitim ya da koçluklarda kişilere● Yapay zekaya öğrettiğimiz öğrenmeyi öğrenme metodu öncelikle mutlaka anlatılmalıdır.● Nlp (Zihin dili programlama). Dünyadaki başarılı insanların düşünce ve eylem kalıplarının modellenip kullanıldığı bir hızlı öğrenme stratejisi olan NLP’nin kullanılması, anlatılması son derece önemlidir.● Psikoloji ve organizasyonel psikolojinin ne olduğu ve önemi anlaşılmalıdır. Ne insan sadece etten kemikten oluşan bir varlıktır, ne de şirketler sadece süreçlerden oluşan birer makinedir. İnsana ve şirketlere ancak tüm boyutlarıyla bütünsel yaklaşıldığunda sürdürülebilir başarı da gelecek.
Dijital dünyanın hızlı değişen dinamiklerine ayak uydurmak isteyen bir birey veya kurum için önerdiğiniz temel adımlar nelerdir?
Kurumlar● Şirketlerinde kayıt birliği sağlamalı ve veriye dayalı bir yönetim yapmalılar.● Belli aralıklarla “Dijital Dönüşüm Olgunluk Analizi” ya da “mevcut durum analizi” yapmali, sektörel gidişat ve rakipleri karşısındaki konumlarını belirlemeliler● Veriye dayalı analizlerle yönetim yapmalılar● Süreç ve insan kaynağının bilgi teknolojileri ile entegre edildiği bir yapıya sahip olmalılar.● İnsanlar süreçleri yönetir ama teknoloji bilgiyi yönetir. Bilgiye, dataya değer vermeliler.● Haftalık çalışma saatlerinin en az %20’sini inovasyon, arge, yaratıcı düşünme, geleceğin teknolojileri gibi konulara ayırmalılar.Bireyler● Teknolojiyi bildikleri kadar, psikoloji bilimini de bilmeliler.● Yapay zekaya öğrettiğimiz “öğrenmeyi öğrenmeyi” her birey de bilmeli. Yapay zeka uygulamalarının çoğu manipüle etmeye odaklıdır. Bu yapay zekâ tabanlı uygulamalara maruz kalan, kendini ayrıştıramayan kişiler artık birer teknoloji bağımlısı haline gelmiş ve konsantrasyonları 3 dk’ya inmiştir. Bu durum kişinin artık yeni bir şeyi öğrenememesi demektir. Sonuç ise, yapay zekanın zekâsı artarken, insan zekasının giderek gerilemesidir.● Yani insan denilen varlık daha çok makineleşirken, makineler daha çok insana benzemekte, insanı taklit etmektedirler.
Son olarak cepte danışmanlık projenizden bahseder misiniz?
Cepte/Danışmanlık özellikle Türkiye’de “Danışmanlığın” anlamını ve sürecini değiştirmek amacıyla var olan bir proje. Cepte/Danışmanlık Türkiye’nin ilk online şirket kliniği ve şirket analiz laboratuvarı.Özellikleri arasında● Danışman ve uzmanlardan oluşan bir ekosistemi ve● Her danışmanın, şirketle anlaşması başladıktan sonra sahada ilk adım olarak yaptığı analizleri bir araya getirerek, online ortamda şirketlerle paylaşan bir dijital lobaratuarı barındıran bir platform.● Şirketlere doğru çözüm / danışman / deneyime ulaşmada %60-70 zamandan ve bütçeden karlılık, verimlilik sağlayan bir platform.● Danışmanın değil, deneyimlerinin bulut üzerinde paket haline getirilerek “sepet ekle” kolaylığında bulunduğu bir platform. Şirketlerin kazanmasına ve içerde toplanan onlarca danışmanın yüzlerce yıla ulaşan deneyimlerinin şirketlere – ihtiyaçlarına özel olarak hızlı, doğru ve ulaşılabilir bedeller karşılığında ulaşması.● Her şirketin istediği zaman 7x24 ulaşabileceği, içinde hazır çözüm paketlerinin de bulunduğu, ihtiyacı olan danışmana ihtiyacı olduğu kadar online olarak ulaşabileceği bir platform.● Kontörlü mentorluk, kontörlü danışmanlık tanımlarını Türkiye’de ilk defa kullanan bir yapı.● Sunulan tüm hizmetlerin dijital kaydı tutulduğundan, şirketlerin ve danışmanların tüm geçmişlerini görebilecekleri ve raporlayabilecekleri dolayısıyla şeffaf, adil ve ölçümlenebilir bir hizmet platformu.Yani artık şirketlerin sürdürülebilir sağlığı / başarısına destek olmak için Cepte/Danışmanlık var.
KAYNAK: Haber Merkezi