Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya ziyareti dönüşünde yaptığı açıklamada, 50+1 şartının partileri yanlış yollara sevk ettiğini ifade etmişti.Şebnem Bursalı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamalarını hatırlatarak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin temel prensibinin istikrar olduğunu vurguladı. Bursalı, "50+1 şartı, seçim sürecinde şeffaflığın teminatı olmalıydı. Bu şartın değiştirilmesi, daha adil ve katılımcı bir seçim sürecine olanak tanıyabilir" dedi.Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 50+1 şartının gözden geçirilmesinin, siyasi partiler arasında daha fazla rekabeti teşvik edebileceğini söyleyen Bursalı, "Demokratik bir ortamda şeffaflığın ön planda olması, seçimlerin güvenilirliğini artırır. Bu nedenle, 50+1 şartının revize edilmesi, demokratik değerlere daha uygun bir seçim atmosferi yaratabilir" şeklinde konuştu.AK Parti İzmir Milletvekili, partisinin Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini daha açık ve şeffaf hale getirmeye yönelik adımlar atması gerektiğini ifade ederek, "Halkımızın seçim sürecine olan güvenini artırmak adına şeffaflık ilkesini ön planda tutmalıyız" dedi.Anayasa değişikliği yapılırken 50+1 kuralının günün şartlarına göre koyulduğunu ancak uygulamada bazı sorunların yaşandığını belirten Bursalı, “Uygulamada yaşanan aslında sorundan öte bazı partilerin ilkesiz tutumları. Bunu son seçimde çok net bir şekildi gördük. Kazanmak için tüm ilkelerinden vazgeçen, kendi partililerinin bile haberinin olmadığı görüşmeler yapan adaylara tanık olduk. Bu yaşananlardan en çok vatandaşımız rahatsız oldu. Halkımızın rahatsızlığının giderilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu nedenledir ki son seçim bu kuralın neden değişmesi gerektiğinin açık bir ispatıdır” dedi.
“50+1 ŞEFFAFLIĞIN TEMİNATI OLMASI GEREKİRDİ”Mayıs ayında Cumhurbaşkanı seçimi için iki defa sandığın kurulduğuna ve bu nedenle 14 günlük süreçte ülke aleyhine olabilecek birçok manipülatif girişimin olduğuna dikkat çeken Bursalı, şu değerlendirmelerde bulundu:“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yönetimde istikrar düsturu ile hayata geçirilmiş bir sistem. Ancak istikrar ile birlikte şeffaflığın da olması gerekir. Hatırlarsanız Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ‘bu sistemde de koalisyon olacak’ eleştirileri için ittifakların seçimden önce kurulacağını ve ittifak protokolünün Yüksek Seçim Kurulu’na verileceğini ifade etmişti. Biz Cumhur İttifakı olarak tüm süreçleri şeffaf şekilde, kamuoyunun gözü önünde yürüttük. Buna milletimiz şahit. Ancak CHP’nin o dönemki genel başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı, kimsenin bilmediği görüşmeler yaptı, pazarlıklar yürüttü. Kurulan masanın altında her zaman birileri oldu. 50+1 kuralı aslında şeffaflığın teminatı olması gerekirdi. Ancak muhalefet oyunu kuralına göre oynamadı maalesef.”
“50+1 ŞEFFAFLIĞIN TEMİNATI OLMASI GEREKİRDİ”Mayıs ayında Cumhurbaşkanı seçimi için iki defa sandığın kurulduğuna ve bu nedenle 14 günlük süreçte ülke aleyhine olabilecek birçok manipülatif girişimin olduğuna dikkat çeken Bursalı, şu değerlendirmelerde bulundu:“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yönetimde istikrar düsturu ile hayata geçirilmiş bir sistem. Ancak istikrar ile birlikte şeffaflığın da olması gerekir. Hatırlarsanız Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ‘bu sistemde de koalisyon olacak’ eleştirileri için ittifakların seçimden önce kurulacağını ve ittifak protokolünün Yüksek Seçim Kurulu’na verileceğini ifade etmişti. Biz Cumhur İttifakı olarak tüm süreçleri şeffaf şekilde, kamuoyunun gözü önünde yürüttük. Buna milletimiz şahit. Ancak CHP’nin o dönemki genel başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı, kimsenin bilmediği görüşmeler yaptı, pazarlıklar yürüttü. Kurulan masanın altında her zaman birileri oldu. 50+1 kuralı aslında şeffaflığın teminatı olması gerekirdi. Ancak muhalefet oyunu kuralına göre oynamadı maalesef.” 
